Deneyimle beslenen tasarımlar daha nitelikli ve özeldir
10 Aralık 2020

Mimarlık ve Tasarım Fakültesi İç Mimarlık Bölümü tarafından düzenlenen “Mobilya Tasarımında İşlev & Estetik Tutulması” panelinde endüstriyel tasarımın unsurları çerçevesinde mobilya tasarımında estetik/işlev birlikteliği ve deneyim faktörü değerlendirildi. Konuşmacılar ayrıca tasarım dünyasına adım atacaklara tavsiyelerde de bulundu.

Endüstriyel tasarımın önde gelen isimleri Alp Nuhoğlu, Atilla Kuzu ve Derin Sarıyer’in konuk olduğu panel, İç Mimarlık Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Genco Berkin moderatörlüğünde Zoom Webinar’da düzenlendi.

Alp Nuhoğlu, seri üretimin gerçekleştiği endüstriyel tasarım ürünlerinde müşteri talepleri, işlev, ergonomi, imalat gibi belli unsurlar çerçevesinde estetiği ele aldıklarını belirterek, “Estetik kaygımızı bu sınırlar içinde gösteririz çünkü firmaya yönelik sorumluluğumuz vardır. İster endüstriyel bir ürün ister sanatsal bir ürün olsun tasarımda mesleki etik değerlerin, ahlaki duruşun korunması gerekir.” diye konuştu.

“Tasarımda tek bir doğru yoktur”

Ergonomi, sanat, estetik, işlev gibi unsurlar konusunda tek bir doğru olmadığını, tasarımcının birikimlerinin de tasarıma yansıdığını söyleyen Atilla Kuzu, “Yediğimiz yemekler, seyahatler, baktığımız her şey bizde izler bırakır. Bu izlerle birtakım ürünler ortaya koyarız. Bununla bir değer yaratmak için de kendimizi iyi şekilde beslemeli, estetik bağışıklık kazanmalıyız.” ifadelerini kullandı.

Tasarımın bir işlevi çözmek için yapıldığını ama sanattan da ayrı düşünülemeyeceğini dile getiren Derin Sarıyer, “İşlev, sanat, tasarım birbirinin içine geçen ve bazen çelişen kavramlardır. Endüstriyel tasarımın ise mutlaka bilimsel bir tarafı vardır. Yine de duyularla neşeyle heyecanla yapılır.” dedi.

Deneyimlerle örülü tasarımlar

Tasarım alanında ilerleyecek öğrenciler ile tavsiyelerini de paylaşan konuşmacılar, deneyimlerin farkında olarak üretilen tasarımların daha nitelikli ve özel olduklarının altını çizdi.

Sektörde çok fazla endüstriyel tasarımcıya, iç mimara ve mimara ihtiyaç olduğunu kaydeden Alp Nuhoğlu, “Kendi tarzını, kişiliğini ortaya koyabilecek, genel akım içinde kaybolmayacak tasarımcılar bir adım önde olacaktır. Yani biriktirdiklerinin farkına varmalı ki diğerlerinden ayrışabilsin. Yeni nesil tasarımcılardan çok umutluyum. Onlara tavsiyem bu karmaşa ortamında sakin olmaları ve kendilerini dinlemeleri.” dedi.

Günümüzde tasarımcıların dijital dünyanın olanaklarıyla dünyayı daha hızlı ve kolay tanıdıklarını ama bir yandan da daha fazla görsele maruz kaldıkları için estetik yozlaşmayla karşı karşıya kaldıklarını söyleyen Derin Sarıyer, “Eskiden yurt dışına tasarım fuarlarına giderdik. Yeni nesil tasarımcılar artık odalarının içinde dünyayı takip ediyor. Estetik enflasyon olarak nitelendirebileceğimiz bir görsel hücuma maruz kalıyorlar. Bu maruz kalma sürecinde tasarımcının kendi zihinsel evrimiyle işler ortaya koymasının mümkünlüğü tartışılmalıdır.” değerlendirmelerinde bulundu.

“Mobilya Tasarımında İşlev & Estetik Tutulması” paneli katılımcı sorularının cevaplanmasının ardından sona erdi.